fbpx
Zekat Nedir, Hükmü nedir, Zekat hesaplama ve Zekat Hakkındaki Diğer Sorular
Soru-Cevap

Zekat Nedir? Zekâtın Hükmü

Okuma Süresi: Yaklaşık 5 dk.

Zenginler üzerindeki önemli bir ibadet olarak zekat nedir, hükmü nedir ve zekat hakkında akla ilk gelen soruların cevaplarına yer verdik.

Zekat Nedir Zekâtın Hükmü Nedir?

Zekat nedir ve hükmü nerede geçmektedir? Dinen zengin sayılan kişilerin nakit birikimleri, ticaret malları, ehil hayvanları, hububat ve mahsul türünden birikimlerinin her birinden, dinen ihtiyaç sahibi sayılan kimselere belli oranlarda ödemeleri (zekât vermeleri) kendileri üzerine farz kılınmıştır. Bu emrine uyanların varlığını artıracağını da Bakara sûresinin 110. âyetinde beyân buyurmuştur. Zekât vesilesiyle, sahip olunan mal temizlenir ve bereketlenerek artar. Bununla birlikte zekât konusunda hassasiyet gösteren kimseler Kur’ân’da ve hadîs-i şerîflerde methedilmiştir. Zekât hassasiyeti olanların Cennetin zekât kapısından özel olarak çağrılacağı bildirilmiştir.

Kimler Zekat Vermelidir?

Nisap miktarı birikimi olan kişi zekat vermekle yükümlüdür. Ancak bu özet ifadenin bazı detayları açıklamalıyız. Öncelikle, kişi birikimleri, artıcı malları ve ticari malları üzerinden borçlarını ve asli ihtiyaçlarını düşmeli. Bundan sonra kalan birikim ve malları nisap miktarına ulaştıysa o tarihi bir kenara not etmeli. Bunun üzerinde bir hicri takvim yılı geçtiğinde yeniden hesap yapılmalı. Kişi halen zenginliğini koruyorsa, bu ikinci sefer yaptığı hesap üzerinden zekatını vermelidir. 

Zekat Kimlere Verilir? Talebelere Zekât Verilir mi?

Kur’ân-ı Kerîm’de zekât verilecekler arasında “Allah yolunda bulunanlar” ifadesi zikredilmiştir. Dolayısıyşa bu ifade ilim talebelerini de kapsamaktadır. Bundan hareketle fakîhler, ilim talebelerinin zekât ile gözetilmesi üzerinde önemle durmuşlardır. İlim talebesine verilen ya da temlik yolu ile eğitimine aktarılan zekât talebenin tahsiline katkıda bulunur. Böylece onun son nefesine dek yapacağı hizmetlere ve yetiştireceği talebelere de ortak olunacaktır.

Hayır Kurumlarına Zekat Verilir mi?

İhtiyaç sahiplerinin hakkı olup da onlara ulaştırılması gereken zekâtın verilebileceği sınıflar Tevbe Sûresi’nin 60. âyet-i kerimesinde belirtilmiştir. Zekâtlarınızı bağış yoluyla hassasiyet sahibi kuruluşlara vererek ihtiyaçlı kimselere ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Zekâtlarınız ilim talebelerinin eğitimlerinde önemli katkı sağlamaktadır. Bizler de İlim Merkezi olarak hayırseverlerle ihtiyaç sahipleri arasında güvenilir bir köprü oluşturuyoruz. Bağışlarınız için Bağış Merkezimiz veya Hesap Numaralarmız sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

Zekât Kimlere Verilmez? Zekât Verilemeyecek Kimseler

Kişi usûl ve furûuna zekât veremez. Açık ifade ile bir kimse ailesinden kendi büyüklerine ve neslinden gelen kimselere zekat veremez. Burada ailesinden kendi büyüklerine ifadesi anne, baba, dede ve büyükanne gibi yakınlarını işaret etmektedir. Buna kişinin usûlü denir. Neslinden gelen kimseler ise kişinin fürûudur. Bunlar da evlatları ve torunları kendi neslinden aşağıya doğru devam edenlerdir. Kişinin usûl ve füruû muhtaç durumda bulunsalar bile bunlara zekât veremez. Zira kişi zaten onlara zaten bakmakla yükümlüdür.

Dinen Zenginlik Nedir? Nisap Ne Demektir?

Nisap, dini terminolojide sınır, işaret, asıl ve kök manalarına geliyor. Dinen zenginlik, zekâtla yükümlü olunacak ölçüydür. Zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetleri yerine getirirken bu ölçüyü dikkate alıyoruz. Ayrıca bu, asgarî zenginlik ölçüsü şeklinde de tanımlanabilir.

Borcundan ve hevaic-i asliyeden (aslî ihtiyaçlarından) fazla olarak nisap miktarı kadar mala/birikime sahip olan kişi dinen zengin sayılıyor. Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olmaktadır. Borçtan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olan bu malın nami (artıcı) olması ve üstünden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtının verilmesi artık farz olur. Ancak, kişi zengin olarak kurban bayramına ulaşmışsa üzerinden 1 sene geçmesini beklemeyecek, kurbanını kesecektir,

Bu asgarî sınırlar, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed ﷺ tarafından belirlenmiştir. Zenginliğin asgari sınırı olan “nisap” o dönem İslam toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir.

Nisap miktarı ne kadar?

Peygamber efendimiz hadislerinde nisap miktarı olarak çeşitli ölçüler zikretmiştir:

  • 86-96 gr.(20 miskal) altın yahut bunun tutarında para veya ticaret malı
  • 40 koyun veya 40 keçi
  • 30 sığır
  • 5 deve

Bu ölçülerden her biri ayrı ayrı nisap sınırı; zenginlik ölçüsü olarak zikredilmiştir. Nisap miktarının belirlenmesinde kullanılan bu malların, o dönemin en yaygın zenginlik aracı olduğu açıktır. Nisabın bu mallar üzerinden belirlenmesi, sosyal ve ekonomik şartların fazla değişmediği ileriki dönemlerde de aynen korunmuştur. Nisap miktarı olarak günümüzde en yaygın kullanılan ölçü altındır. Altında 96 gr birikimin nisap miktarı olduğu genel kabul görmüştür. Asli ihtiyaçları ve borçları düşüldüğünde kişinin 96 gr altın miktarı birikimi olduğunda nisap miktarına ulaşmış sayılıyor. 

Havaic-i asliye nedir?

Havaic-i asliyye, temel ihtiyaçlar demektir. Bu fıkhi terimin manası temel ihtiyaçlar, aslî ihtiyaçlardır. İslam bize tüm yükümlülüklerde olduğu gibi zekâtta da makul ve taşınabilir bir sorumluluk yükler. Bu nedenle İslam bilginleri, zekât ve sadaka-i fıtır ile yükümlü olmak için, kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin temel ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olma şartını aramışlardır. Temel ihtiyaç miktarı mal, kişinin yaşaması için zarurî olan miktardır. Temel ihtiyaç maddeleri insanın hayat ve hürriyetini korumak için muhtaç olduğu şeylerdir. Nafaka, oturulan ev, ev eşyası, ihtiyaç duyulan elbise, borç karşılığı mal, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, binek taşıtları, ilim için edinilen kitaplar bunlardandır.

Zekat Nasıl Hesaplanır

Zekat hesaplamak için önce dinen zengin olup olmadığınızı hesaplamalısınız. Bunun için tüm birikimlerinizi bir yere yazmalısınız. Unutmayın; bu birikimler nakitleriniz olduğu gibi ilk paragrafta aktarılan diğer mallarınız da olacaktır. Bundan sonra yapmanız gereken şey, varsa alacaklarınızı hesaplamaktır. Tahsil edebileceğinize dair kanıya sahip olduğunuz tüm alacaklar bu hesaba dahil edilmelidir. Ardından, peşin ya da vadeli olarak borçlarınız hesaplanacak, bunlar da toplam birikiminizden düşecektir. Sonuç olarak ortaya çıkan tutar nisap miktarına ulaşmışsa, bu ilk hesabı yaptığınız tarihi bir kenara not edeceksiniz. Tarihi hicri takvime göre kaydetmeniz gerekiyor. Artık, nisap miktarı birikiminiz varsa zekat ehlisiniz demektir. Dolayısıyla bu kaydedilen tarih çok büyük önem arz eder.

Zekat ehli bir kimse olarak yükümlülüğünüz, üzerinden 1 hicri sene geçen birikimlerinizin zekatını vermektir. Dolayısıyla ilk hesaptan sonra 1 hicri takvim senesi geçtiğinde tekrar aynı hesabı yapacaksınız. Yeniden yaptığınız hesaplamada dinen zenginliğiniz devam ediyorsa, bu ikinci hesap üzerinden zekatınızı vermeniz gerekir.

Zekât Ne Kadar Verilir?

Peygamber Efendimiz bizlere zekatın ne kadar verileceğini öğretmiştir. Buna göre zekatın 1/40 (kırkta bir) oranında verilmesi gerekir. Başka bir ifade ile bunun %2,5 ya da hadislerde geçtiği haliyle “20’de yarım” olduğunu söyleyebiliriz. Zekat hesabı bu kadar basit bir matematikle yapılabilmektedir. Böylece herkesin zekatını hesaplaması kolaylaştırılmıştır. 

Zekat Ne Zaman Verilir

Yılın her mevsimi verilebilen zekat yaygın olarak Ramazan ayında veriliyor. Ancak bunun sebebi sünnette böyle olması değil, aslında Ramazân-ı Şerif’de sevapların katlanıyor olmasıdır. Mübarek Ramazân’da hayır için yarışan Müslümanlar genellikle zekatlarını da bu ayda vermeyi tercih ediyor. Ne var ki zekatın başka bir zamanda verilmesini men eden bir hüküm bulunmamaktadır. Hatta ne zaman verileceğine dair hüküm de şartlar çerçevesinde olumuştur, herhangi bir ayı işaret etmemektedir.   

Unutulmamalıdır ki ihtiyaç sahipleri yılın 12 ayında da ihtiyaçlılık durumunda olabilirler. Bu, daha genel bir gerçektir. Dolayısıyla, ihtiyaç sahibi fakir bir kimsenin zengin kimse üzerindeki hakkını bekletmemek en güzeli olacaktır. Zekat vermesi farz olan kişinin bu amelini bekletmeden gerçekleştirmesi belki de kendisi için daha menfaatli olacaktır. Fitrenin bayram namazından önce verilmesi buna bir işaret olabilir. Büyüklerimizin kurban bayramının arefesinde nafile olarak bir kurban kesip fakirlere dağıtmaları da buna güzel bir örnektir. Böylece fakirler bayramı daha huzurlu ve daha ihtiyaçsız geçirecekler, hayır sahipleri için de bu duygularla dua edeceklerdir.

Hatırlanması gerekir ki farz olan bir ameli yerine getirilmeden Rahmet-i Rahmân’a kavuşmak, Rabbimizin karşısında bir utanç ve verilmesi zor bir hesap vesilesi olacaktır.

Ramazan’dan Önce Zekat Verilebilir mi?

Zekatınızı Ramazân ayında verebileceğiniz gibi Ramazân-ı Şerif dışında herhangi bir zaman da verebilirsiniz. Burada esas olan, kişinin üzerinde zekat borcu olup olmamasıdır. Üzerinde zekat borcu olan kimsenin bu borcu geciktirmeden yerine getirmesi en güzeli olacaktır. Bazı kimselerin Ramazan ayını beklemeleri, Rahmet ve Bereket mevsiminde daha çok ecir kazanabilmektir. Bu tercih aslında yasaklanmamıştır da. Bununla birlikte, fakir ve muhtaç kimselerin bir zekat ehli beklediğini ve bu esnada o darlık durumlarının devam ettiğini göz önünde bulundurmak güzel olacaktır. Fukaranın üzerimizdeki hakkını ödeme zihniyetini muhafaza ederek, bu ameli geciktirmeden yerine getirmekte çok hevesli olmalıyız.

Bazı mübarek kimseler zekatlarını bütün seneye yayarak, hem Ramazân-ı Şerfi’teki artan ecirleri hem de diğer zamanda ihtiyaci devam eden fakirleri gözetmiştir. 

Zekatımı Taksitle Verebilir miyim?

Özellikle senesi dolmadan zekat vermek isteyen Müslümanlar zekatını taksit taksit veriyor. Ayrıca, bazı kimseler de daha ihtiyaçlı kimseler arasında tercihte bulunabilmek için zekatını parçalara ayırarak ödüyor. Taksitle, parça parça zekat verilmesi kabul gören bir davranış biçimidir. Ancak bu durumda hesabın çok iyi not edilmesi gerekir ki kişi üzerinde bir borç kalmasın. Rabbimiz bizleri Karşısına borçlu olarak çıkmaktan muhafaza buyursun.

Zekat Vaktinden Önce Verilebilir mi?

Elbette zekat vaktinden önce de verilebilir. Vaktinden önce ile kasıt, ilk hesap ile ikinci hesap arasındaki zamandır. Dinen zengileşen kardeşlerimizin bazıları ikinci hesaptan önce de zekat vermeye başlıyorlar. Böyle bir durumda ikinci hesap zamanında dinen zenginliği devam etmeyen kişinin önceden verdiği zekatlar sadaka hükmüne dönecektir. Bu yapılan ikinci hesapta zenginlik devam ediyorsa verilen miktarlar düşülerek yeni hesaba göre kalan miktarın ödenmesi gerekir.

Kardeşime Zekat Verebilir miyim?

Yazımızın yukarıdaki bölümlerinde kişinin zekat veremeyeceği kimseleri zikretmiştik. Zekat verilemeyen kimseler usûl ve fürû, yani kendisinden yukarı doğru akrabaları ve kendisinden aşağı doğru akrabalarıdı. Bu doğrultuda, evli ya da bekar olsun, zekat almasında sakınca bulunmayan, yani dinen fakir olan kardeşlere zekat verilebilir. Gelinler damatlar gibi usûl ve fürûdan olmayanlar da buna dahildir. 

Zekat Vermeyen Zenginler Hakkında

Rabbimiz Te’âlâ, A’râf sûresi 156. âyetinde şöyle buyurdu:

“Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik.” Allah şöyle dedi: “Azabım var ya, dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekatı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.”

SOHBET VE FALİYETLERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUP ABONE OLUN

[forminator_form id="20022"]